2003 yılında başladı her şey... Daha öncesine de uzanıyor aslında... İşte tam bu senenin, Anglo-Amerikan beyaz sakallı tehlike arzeden kırmızı giysilerini giymiş Santa Claus'unun hediye torbasından önce Iraklı, onu takip eden senelerde de Suriyeli çocuklara hiç de sevimli görünmeyen bir hediye çıkmıştı: Ölüm... Onca sene geçti ve Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de kısaca bütün ortadoğuda olan, yaşanan bütün acılar tek bir başlığın, savaş adının altında toplanıp unutturuldu. Acıların, yıkılan evlerin, darmadağın olan …
Yaşamak, zor zanaat azizim... Ya peki eğitim-öğretim görmek? Bütün çıplaklığınla doğacaksın ve başlayacak yaşamın... Elbiseler içinde boğulacaksın önce... Konu komşunun nazarlarından korumaya çalışırken bulacaksın anneni... Çarpık düzenin şirketleşmiş devletlerinde memur veya işçi olan babanı ya akşamdan akşama göreceksin yahut telefonda el sallayan ve ikide bir " Canım Kızım / Canım Oğlum " hitaplarıyla sana gülümseyen, nerede çalıştığını aklına dahi getirme gibi bir düşünce olmadan ekrandaki o yabancıya gülümseyec…
Selamün Aleyküm, Merhabalar Blogdaşlarım!... Sizlere bir çalışmamdan kısa bir örnek vermek istiyorum, bugün... Öneri ve eleştirilere açığım... Yorum yapmaktan korkmayın :) Fabrikanın 3 metre uzunluğunda, bir iki kişinin gücü ile ancak açılabilen metal kapının açılışına eşlik eden işçiler, büyük bir başarı elde etmişçesine birbirlerine gülümseyerek baktılar... Açılan kapıdan dışardaki rüzgardan biraz daha sert gibi hissettikleri esen rüzgara karşı alabilecekleri bir çare olmayan işçiler, elleriyle yüzlerini siper ederek ken…
Engelli Olan Kim? Kaldırımları diz boyu yükseklikte yapıp, seçim öncelerinde " Engelli vatandaşlarımızın yardımına koşuyoruz " diyerek o kaldırımlara tekerlekli sandalye rampası yapıp fotoğraflayan bizler mi yoksa o rampaya kan ter içinde çıkmaya çalışan sizler mi; Belki yaşlılığından belki de ayağının işlevselliğini kaybetmesinden kaynaklanan bir durumdan dolayı yaya geçidinden yavaş yavaş geçmeye çalışan Eşref, Ahmet amcalar veya Selime, Ayten nineler mi yoksa " Biraz daha hızlan " diye alttan ısıtmalı …
Selamün Aleyküm ve merhaba blog dünyasının yazarları ve takipçileri! Vaktim oldukça ikinci el kitap satan kitapçıları, sahafları gezmeyi severim. Gökte ararken yerde buldum, dediğiniz bazı eşyalar vardır ya. Ben de yayınevlerinden arayıp da bulamadığım bazı kitapları, buralardan temin edebiliyorum. Kitaplara göz gezdirirken " Plimsoll Çizgisi " terimi ile karşılaştım, bir kitapta. Ben de merak uyandıran bu terimin denizcilikle alakalı olduğunu öğrenmiş bulunup, bende uyandırdığı bir fikirle (devam ettirebilirsem) "Nedir?…
Selamün aleyküm! Hayırlı akşamlar herkese! Takip ettiğim ve etmeye başladığım kişilerin, bloggerların sayfalarına ilk yazılarından başlayarak bir yorum ziyaretinde bulunmaya karar verdim. Hem takipte olduğum bloggerları daha yakından tanıma olanağı bulacağımı umuyorum... Siz de yapmak isterseniz... Başlatın yorum yağmurlarını... Yağmur mevsimi geçmeden... :) :) ""Yorum yapmak, bloggerların kutsal vazifesidir.""
Anton Pavloviç Çehov. Durum veya Kesit Hikayeciliğin ilk temsilcisi, meydana getireni Anton Çehov olmasından dolayı bu hikâye yazma biçimi, "Çehov Tarzı Hikâyecilik" olarak bilinmektedir. Bu kısa bilgiden sonra ilerde daha da detaylandırarak yazmayı planladığım ve kitaplarım etiketiyle sınıflandırdığım yazılar listesine bir yenisini daha eklemek istiyorum. Elimde bulunan basım, Anton Çehov'un bütün öykülerinin (1880-1884) yılları arasında kaleme aldığı bölümünden ibaret. Fırsatını bulduğum takdirde serinin diğer ki…
Selamün aleyküm kitapsever kavim... Geçen haftalarda tekrar okuyup bitirdiğim Rus yazarlardan Tolstoy'un bir kitabı olan Diriliş'in biraz üzerinde durmak istiyorum. Kitapların, hangi yayın evi tarafından yayınlandığı veya başka bir dilden çevrildi ise ne zaman veya nasıl çevrildiği üzerinde durmak, benim ilgi alanıma girmemektedir. Okuduğum kitapların her zaman içeriği benim için önemli olmuştur. Tolstoy'un Diriliş'inde, toplumun kanayan yarası olan büyüklük, kibir, toplumsal eşitsizlik, yargı organları ve büro…
Hiç geceleri başınızı gökyüzüne çevirip, aslında orada olması gereken yıldızları göremediğiniz oldu mu? Bu yazımın başlığından da anlayacağınız üzere, güneşin etkisinin az olduğu geceyi aydınlatma uğruna gecenin getirdiği güzellikleri es geçiyoruz. "Keşke bazen 5 dakikalığına şehrin bütün ışıkları kapatılsa..." diye düşünmüyorum değil. Kapatılsın bütün o yapay aydınlıklar, ışıklar, ışıldaklar, fenerler... Sadece "Samanyolu"nu görebilmek, gökyüzüne bakıp yaratılışın mucizesini iliklerimize kadar hissede…
Merhabalar, sevgili takipçilerim ve blog okurları! İnternette "surf" yaparken bağlantı sını verdiğim bu siteye denk geldim. Yazma işi konusunda tereddüt ettiğim, fakat var olan bir gerçeğin yadsınamayacağını savunduğum için bir olayı size aktarmak istedim. Geçenlerde (bir cumartesiydi yine, galiba) çay kahve içmek için gittiğim sayılı mekanlardan birinde, belki bir trafik kazası belki de bir iş kazası sonucu elinin 3 veya 4 (tam göremedim) parmağını kaybetmiş bir kişi oturdu, görebileceğim konumdaki bir masaya. Arkadaş…
Herkese iyi akşamlar... Her akşam yemeğinden sonra alışkanlığım üzre kitap-kahve faslım oluyor. Evde kahvenin tükenmiş olması, akşam akşam markete kadar yürümeme sebep oldu. Devamlı olarak aldığım ve hoşlanarak içtiğim bir kahve markasının "Bim"de satıldığını daha önceden görmüştüm. (Cam şişe tercihimdir). Kahveyi alırken aklıma sevgili teyzom Recep Hilmi'nin "Kaçı Bir Arada?" yazısı aklıma geldi. 25 kuruşluk bir kahve satılıyormuş, Bim'de. 25 kuruşa satılan bir kahvenin içinde ne olabilir, diye bir d…
Roman, evdeşi olduğu halde başka bir kıza olan aşkı yüzünden sonsuza kadar ızdırap çekmekle cezalandırılan Yüzbaşı Burkay'ı anlatan eski bir Uygur masalı ile başlar. Harp Akademisinin son sınıfında iken kralcı olduğunu saklamaya lüzum görmediği için bu fikrini açığa vurmuş ve arkadaşı Şeref ile birlikte son sınıftan atılmışlardır. Aslında Selim Pusat'ın sınıfta albayın karşı "Türk harp tarihinin son büyük siması Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa'dır" demesinden ötürü mesleklerinden men edilmişlerdir. Selim Pu…
Mutluluk nedir bizim için? Ne ifade eder? Nasıl mutlu oluruz? Çevremde birçok insan, mutluluğa erişebilmek için hep bir hedef belirlemiş durumda. Bunu genelleştirirsek, insanlarımızın büyük bir çoğunluğu, mutluluğu, öne konan bir hedef olarak ve o hedefe ulaştığımızda erişebileceğimiz bir kavram olarak nitelendirmekte. Mutluluk, hiçbir zaman bir hedeften sonra ulaşılabilecek bir şey değildir. Aslında bu hedefler, sizin mutluluğa erişmenizde, önünüze koyduğunuz engellerden başka bir şey değildir. Zaman, kimseyi bekleme…
Görsel alıntıdır. Bu kitap, elime geçtiğinde bırakmadan okuduğum kitapların arasında yer almaktadır. Tekrar tekrar okumuşluğum vardır. Belki bu yazımdan sonra tekrar okumaya başlayacağım. Tekrar okumak, benim için ayrı bir zevk. Neden bu yazı dizisine bu kitaptan başladığım ise meçhul... Aklıma ilk gelen kitap olması veyahut gece olması hasebiyle sanırım... Romanın baş karakteri Şahin Efendi babasının ölümü üzerine çobanlık yaparak geçimini sağlamakta ve annesiyle beraber yaşamaktadır. Kasabanın önde gelen hocaları, onda gördü…
Hayatımızın her döneminde, yapacağımız bir iş veya üzerinde çalıştığımız bir konu hakkında, başarıya ulaşabilmek için öncelikle onunla ilgili bir hedef belirlemeliyiz. Gerek çalışma yöntemi gerekse çalışma şeklimizi belirlemek açısından hedef belirleme, ulaşacağımız sonucun veya başarının, en temel gereksinimidir. Hedefsiz yola çıkmak rotasız bir gemi yolculuğuna benzer. Dalgalar bizi nereye götürürse oraya gideriz. Hedef belirleme konusunda belki de duyduğunuz bir olayı bloguma yazmak istedim. Görseller alıntıdır. …
Şehirde çisenti şeklinde, nazlı nazlı yağan bir yağmur vardı. Sokak lambalarının oluşturduğu ışık huzmelerine bakarak anlayabileceğimiz türden bir yağmur. Apartmanların düzenli düzensiz, bazen de bir ritim içinde açılıp kapatılan ışıkları, onun hayal dünyasında, apartman dairelerindeki sıcaklığı, saadeti anlatan bir görsel gibiydi. Bir ara aklına; "Apartmanlarda yaşayanlar, gerçekten binaları kadar gösterişli; betonları kadar soğuk mu?" diye bir soru geldi. Aslına bakarsa, gerçekte nasıl olduklarını kendisi daha iyi bi…