Fabrikanın Bir Günü

Selamün Aleyküm, Merhabalar Blogdaşlarım!...

Sizlere bir çalışmamdan kısa bir örnek vermek istiyorum, bugün... Öneri ve eleştirilere açığım... Yorum yapmaktan korkmayın :) 



 Fabrikanın 3 metre uzunluğunda, bir iki kişinin gücü ile ancak açılabilen metal kapının açılışına eşlik eden işçiler, büyük bir başarı elde etmişçesine birbirlerine gülümseyerek baktılar...

Açılan kapıdan dışardaki rüzgardan biraz daha sert gibi hissettikleri esen rüzgara karşı alabilecekleri bir çare olmayan işçiler, elleriyle yüzlerini siper ederek kendilerine bahşedilen bugünkü rızıklarını kazanmak için "Besmele"ler eşliğinde kapıdan giriyorlardı.

İş elbiseleri giyilmiş, yeni yeni kendini ısıtan sobanın yanında dairesel bir sırayla sıralanan işçilerin arasına yenileri ekleniyor, çalışmaktan daha çok uykusuzluğun verdiği yorgunluk ile gözlerini açmakta zorlanıyorlardı.

Yavaş yavaş kendileri için belirlenen çalışma alanlarına geçen işçilerin ardından sobayla tek başına bir işçinin soğuktan büzülen vücudunun ısıyla etkileşime girerek gevrek bir ekmek kıvamına gelmesini istercesine kendi etrafında dönmesi, uzaktan Mevlevi dervişlerinin sema gösterisini andırıyordu. 

🌟🌟🌟


Fabrikada sıradan bir gündü. Yine aynı tempo aynı sıradanlık ve aynı yüzler... Makinaların vızıldayan mekanik sesleri, havalı tabancaların işleyişleri sırasında, belli bir ritimde çıkardıkları sesler, uzaktan uzağa birbirine birşeyler anlatmaya çalışan işçilerin bağrışları ve bunlara engel olmak istercesine bir koro oluşturam makinelerin gürültüleri... Bir de ustaların yanlarındaki yamak ve çırakların birbirleriyle şakalaşmaları...
Bütün bu sesler, kulağı ahenge yatkın bir kişiye ritmik müzik oluşturmasına dahi yardımcı olabilirdi.
Fabrikanın çalışma sistemine alışmış bedenler, dinlenmesi gerektiği zamanları veya sigara molası verme vaktinin geldiğini hissedebiliyordu. Bunun yanısıra işe ne kadar odaklanarak çalışsa da çay veya yemek molasına 4-5 dakika kaldığının farkına varabiliyordu. Fabrika içinde azalan makina sesleri, üzerlerindeki toz ve talaşı temizlemeye çalışan işçilerin kullanmış oldukları hava hortumlarının foşurtuları... Bir de küçücük fabrikada nerede çalıştığını farkedemediğiniz fakat çay vaktinde en ön sırada görebileceğiniz insan tipleri... İşte bütün bunlar, kolunuzda saat olmasa da fabrikada zaman tayininde bulunabileceğiniz işaretlerdir.
🌟🌟🌟

Çay molalarında bir olay meydana geldiğinde veya herhangi bir  konu mevzubahis olduğunda, aynı masa etrafında toplananlar içinde başınızdan geçen bir olayı anlatmak ve diğerlerini dinlemek hususunda zaman çok kısa kalabiliyor.

Hemen yan masada öyle bir siyaset ortamı oluşmuş ki... Yılan kendi eğrisini görmeden deveye boynun eğri dermiş. Tam da bu ortam için söylenmiş bir atasözü olduğuna kanaat getirirsiniz. Partilerin kurucuları, genel başkanları sanki bizim fabrikada çalışıyor. Kavgalar çıkıyor, aynı bölümde birbiriyle can ciğer sarması arkadaş olarak çalışanların arasında. Galiz küfürler, bağrışlar, haykırmalar, böğürmeler... Bir ahmak atasözünde denildiği gibi: "Höbölö höbölö hölölö"
(Bu atasözünü hiç duymadınız değil mi?) Kendini bilge sanan bu mahluatın ağzından dökülen kelimelerin kulağa gelen ritimlerini gözleriniz kapalı tespit etmeye çalışsanız, 'Yakınlarda hindi mi var?' diye sorduğunuzda ayıplanmazsınız...

Çay molasının bitmesine 2 dakika kaldığının görülmesi, ortamda bir sessizleşme meydana getiriyor. Diğer masada oturan ve büyük takımlardan başkanlık teklifi geldiği(!) halde fabrikada çalışmayı tercih eden, kendilerinden başka kimseye yararı olmayan klüp başkanlarının dilindeki oyuncu transferleri...


Devam edebilme şansına sahip yazıların bulunduğu listenin en başında bulunması gerektiğini düşündüğüm bu yazıya ilerleyen zamanlarda bu şansın verilmesi gerektiği düşüncesini kafamda tasarladıktan sonra karara bağlayarak sonuç kısmının da sizde biraz merak bende de biraz yazıyı toparlama süreci tanıması amacıyla son vermek istemiyorum :) 
Son parağrafta, "Kısaca 'Devam Edecek' yazsan ne olurdu?" diyenleri duyar gibiyim :))

Şimdilik esen kalın... İyi geceler!

Yorum Gönder

22 Yorumlar

  1. Çekik gözlüleri de çekmişsin bloguna teyzo! Fabrika yaşamı her fabrikada aynı sanki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki yazılarım dünya çapında ses getirecek :) Bunlar başlangıç. Çok büyük şeyler olacak :) Siyahi kardeşlerimiz de yolda...

      Dediğin gibi fabrika hayatı aşağı yukarı aynı.

      Sil
  2. Görüyorum ki Beytullah kardeşimin ünü ülke sınırlarını aşmış :) Şaka bir tarafa betimlemeler çok güzel. Kurgu da güzel. Türkçe öğretmenliği okumuş biri olarak söylüyorum bunları. Uğraşırsan daha da iyisini yaparsın. Sende o potansiyel var bence. Sürekli dene, denemekten vazgeçme... Başarılar :)

    YanıtlaSil
  3. Yorumunuz için teşekkürler İbrahim Bey;

    Türk Dünyası-Türk Dili ve Edebiyatı okumuş biri olarak da kendimi gelişime açık buluyorum :) Biraz dil ve Türkiye Türkçesine ait kelime dağarcığımda, fabrika ortamında çalışmaktan ileri gelen bir eksiklik seziyorum kendimde. Ama konu-tema bağlamında çok şey elde ediyorum. Güzel temennileriniz için de teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Abi bloguna yabancılar da gelmeye başlamış artık seni durduramayız :) Şaka bir yana eline sağlık abi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnstagram türü takipçi diyebiliriz, onlara. :) "Yok sen beni takip et! Ben de seni takip edeyim" gibi.

      Sağolasın Ali kardeşim. Yorumun için de ben teşekkür ederim.

      Sil
  5. Devamında öğlen yemek arasında ki muhabbet gelebilir takibe alındı yorum yapıldı rklm tamam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle yorumunuz için teşekkürler!

      Öğle yemeğine geçince devamını yazacağım. Ya da yeni bir yayın oluştururum.

      Sil
  6. Kaytarmayı çok iyi anlatmışsın 👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Cem Bey;

      İyi bir gözlemci olduğunuz belli... Fabrikada iyi çalışana hiçbir şey demezler zaten. :) Onlar hakkında yazacak olsaydım. Başı sonu belirli bir öykü yazardım. Ama "kaytaran" kesim için bu yeterli :)

      Sil
  7. Kaytarmak bu kadar guzel anlatılamazdı. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görüyorum, izliyorum, yazıyorum.

      Yorumunuz için teşekkürler Yaşama Dair!

      Sil
  8. Blogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. Herkese iyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  9. Teşekkürler Fatih Pınar;

    Blogunuzu yanlış hatırlamıyorsam uzun bir süredir takip ediyorum. Elimden geldiğince, boş vaktim oldukça yorum da yapmak isterim.

    YanıtlaSil
  10. Fabrika ortamlarını hiç bilmem ama yazdıklarınız her ortamda karşımıza çıkabilen türden şeyler oldu maalesef. Özellikle, siyasi konulardaki gereksiz tartışmaları çok güzel tahlil etmişsiniz. Bu arada, bloguma bıraktığınız yorumlar için ayrıca teşekkür etmek isterim. Her yorumunuz tebessüm ettiriyor beni :) Çok sağolun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Yorumlaşmak, bloggerlar için kutsal bir vazifedir" derim hep. İnsanların yüzlerinde bir tebessüm oluşturabiliyorsam ne mutlu bana.
      Siyaset'in Türkiye'de çok yanlış anlaşıldığı düşüncesindeyim, hem de çoook...

      Sil
  11. Beytullah Bey bloğuma geldiniz teşekkür ederim. Ama neden resmimi download ettiniz anlam veremedim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Resminizi download etmeyip sadece görüntülediğimi biraz önce de belirttim. Fakat burada da yanıt vermem gerekiyor ki farklı düşünceler içerisinde bulunan bir kişi profili çizmediğim görünsün.

      Sil
  12. Çoğu yerde aynı atmosferin varlığı hissediliyor zaten.*

    *Daha önce yorumunuza cevap yazdım sanıyordum. Kusura bakmayın...

    YanıtlaSil
  13. siyaset konusunda insanların birbirleriyle kavga etmeleri bana da çok saçma gelir hoşgörü ile anlaşmak varken :/ ben de fabrikada stajdayım şu an o yüzden keyifle okudum çok güzel betimlemişsiniz fabrikayı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tartışma kültürümüz pek bir gelişmişlik arzetmiyor. O yüzden tartışmanın kavgalara dönüşmesi kaçınılmaz oluyor.
      Ziyaretiniz ve yayınlarıma yorumda bulunmanızdan dolayı teşekkür ederim!

      Sil

Görüş ve düşünceleriniz bizim için önemlidir.