TRH-20 MISIR UYGARLIĞI (M.Ö. 3150 - M.Ö. 332)



Mısır; Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır. 
Aşağı Mısır, Mısır'ın en kuzeyinde yer alan Arapça Al-Dilta (Delta) olarak bilinen kısımdır. 
Yukarı Mısır (Güney Mısır) ise güneyde Nubiya Çölü'nden başlayarak Aşağı Mısır'a kadar Nil Vadisi boyunca uzanan kısım olup Arapça ifadeyle Sa'id Mısır bölgesidir.

Mısır medeniyeti, Nil nehrinin çevresinde kurulmuştur. Etrafının çöllerle çevrili olması, diğer medeniyetlerle daha az ilişki kurmasına neden olmuştur. Mısır'da diğer uygarlık merkezlerinde olduğu gibi önceleri "Nom" adı verilen "şehir devletçikleri" bulunuyordu. Mısır tarihi de Maden Devri'nden itibaren yani nom şehir devletlerinin ortaya çıkmasından itibaren başlamıştır, diyebiliriz. M.Ö. 4000'den itibaren Mısır'da merkezi krallık kurulmuştur. Bu durum bölgede siyasal birliğin sağlandığını gösterir.
 
Mısır Tarihi beş bölüme ayrılarak incelenmektedir. Bunlar;
 
  • Eski Krallık Devri (M.Ö. 3000- M.Ö. 2100)
  • Orta Krallık ve Hyksoslar ( M.Ö. 2100 - M.Ö. 1600)
  • Yeni Krallık Devri (M.Ö. 1600 - M.Ö. 1100)
  • Gerileme Devri (M.Ö. 1100 - M.Ö. 645)
  • Sais Krallığı Devri (M.Ö. 645 - M.Ö. 525)
Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır yönetimlerini/halklarını bir çatı altında toplayarak siyasal birliği oluşturan ilk Tanrı-Kral (Firavun) Menes'tir.
Mısır'da firavun (ilah-kral) denilen kral bütün insanların üstünde bir varlık olup dinî ve siyasi otoriteyi şahsında toplamıştı. Tanrı-Kral anlayışının bulunması, doğal olarak yönetimin hatta Mısır'daki her şeyin Firavun'a ait olduğunu gösterir. Emirleri tanrı buyruğu gibi algılanarak yerine getiriliyordu. Bu durum Mısır'da hukuk alanındaki gelişmeleri olumsuz yönde etkilemiştir. 

Mısır'da kralın yanında asil ailelerden seçilen kalabalık bir bürokrat sınıfı bulunur ve devlet işlerinin yürütülmesinde krala yardımcı olurlardı.

Diplomatik Gelişmeler

Mısırlılar M.Ö. 1296'da Hititlilerle yaptıkları 16 yıllık savaşı sona erdiren Kadeş Antlaşması'nı imzaladırlar (M.Ö. 1280). Suriye topraklarının paylaşıldığı bu antlaşma, tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır. Bu antlaşma diplomasi tarihinin de başlangıcı sayılır.

Mısır'ın parlak dönemi M.Ö. 1200 tarihinden itibaren sona ermeye başladı. Bir süre sonra Mısır'ı Persler işgal etti. Ardından M.Ö. 332'de Büyük İskender Mısır'a hakim oldu. 

Din, Mimari ve Tıp

Mısır inancı çok Tanrılı bir din anlayışına sahiptir. İlk zamanlar baş tanrı Horus iken, belli bir süre sonra Ra baştanrı olmuştur. Yeni krallık dönemindeki inançlara bakıldığında ise baştanrı Amon olmuş, ilerleyen dönemlerde ise Amon-Ra olarak anılmaya başlamıştır. Yeni krallık döneminde Dördüncü Amenhotep/Akhenaton bütün tanrıları kaldırarak tek bir tanrı anlayışı ortaya koymuştur. Akhenaton'un bu tanrı inancını getirmesindeki asıl amacı, Amon rahiplerinin halk üzerindeki etkisini kırmaya çalışmasıdır da diyebiliriz.
 
Mısırlılar öldükten sonra dirilmeye inanmışlar ve bu nedenle diğer yaşamlarında kullanabilmek için ölülerin bazı eşyalarını mezarlarına koymuşlardır. Bu mezarların en muhteşemleri firavunlar için yapılan piramitlerdir. Daha çok halk için yapılan mezarlara ise Mastaba adı verilmektedir.
 
Mısır sanatı dinî ağırlıklıdır. Yeniden dirileceklerine inandıklarından cesetlerinin bozulmamasına dikkat etmişlerdir. Mumyacılık faaliyetleri, insan vücudunun yakından tanınmasını ve Mısır'da tıp biliminin gelişmesini sağlamıştır. 

Yazı ve Takvim

Mısırlılar, M.Ö. 4000'in sonlarına doğru resim yazısı denilen hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. Ancak rahipler günlük yaşamda daha basit olan Demotik yazı türünü kullanmışlardır (Rosetta Taşı'ndaki yazı türü). Zamanla 24 harflik bir yazı sistemine dönüşen Mısır yazısı Fenikelilerin alfabesine öncülük etmiştir. 
 
Mısır hiyeroglif yazısının Fransız Jean-Francois Champollion tarafından 1822 yılında çözülmesiyle Mısır kültür açıklığa kavuşturulmuştur.
 

 
Mısırlılar gök cisimlerini incelemek için rasathaneler kurmuşlar ve astronomi sahasında oldukça ilerlemişlerdir. Bugün kullandığımız Milâdi takvimin ilk düzenli şeklini Mısırlılar oluşturmuştur.

Bilim ve Sanat

Dünyada devlet memuru yetiştiren okulları açan ilk topluluktur.
 
Mısır inancına bağlı olarak ölülerinin mumyalama işlemleri, tıp, anatomi, biyoloji, kimya, eczacılık bilim dallarında gelişme kaydetmişlerdir. 
Matematik, tıp, eczacılık, mimari ve kimya alanlarında ilerlemiş olan Mısırlılar "pi" sayısını bugünkü değerine çok yakın olarak hesaplamışlardır.
 
Mısır sanatı dini ağırlıklı bir sanat anlayışına dayanmaktadır. En önemli sanat eserleri Karnak ve Luksor tapınaklarıdır. Dünyanın yedi harikasından biri olan Keops Piramidi de bu uygarlığa aittir. 

Sosyal ve İktisadi Hayat

Mısır ekonomsinin temelini tarım ürünlerinden sağlanan gelirler oluşturuyordu. Nil deltası ve vadisi en önemli tarım bölgesiydi. Ayrıca Mısır'da canlı bir ticaretin olduğu bilinmektedir. Mısırlılar Ön Asya ve Afrika ülkeleriyle ticaret yaparak önemli gelir sağlamışlardır.
 
Ordu
 
Mısır ordusu savaş arabalı süvariler ve yayalar ile birlikte, gerek görüldüğünde kullanılan ücretli askerlerden oluşmaktaydı. 
 
 





Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. İnsanlık tarihi gerçekten çok ilginç. Okumaktan çok keyif aldım, teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.

      Çok büyük bir araştırma içerisindeyim. Bu yayın hakkında güncellemelerde bulunacağımı da belirtmek isterim...

      Sil
    2. Elimden geldiğince takip edeceğim, teşekkürler

      Sil
    3. Gösterdiğiniz ilgiden dolayı ben teşekkür ederim.

      Sil
  2. Çok etkileyici bir paylaşım 👍👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkürler Esten.

      Sil

Görüş ve düşünceleriniz bizim için önemlidir.