Tarih Biliminin Yöntemi

Tarih biliminin kendine özgü yöntemleri vardır. Tarih biliminin yöntemi, gözlemlere, deneylere, laboratuvar ölçümlerine, formüllere, kural, yasa ve sonuçlara dayanan tabiat, tıp ve fen bilimlerinden farklıdır. Geçmişten kalan izler, kalıntılar, kaynaklar, insanlığın geçmişte yaşadığı olayların birer belgesi niteliğindedir. Bu nedenle tarihî olaylar laboratuvarda deney yaparak yeniden tekrarlanamadığı için tarim bilimi olayları tahlil ederek anlamak ve açıklamam durumundadır. 

Tarih bilimi doğru ve tarafsız bilgi elde etmek için belgeleri değerlendirir. Bu değerlendirme "kaynak aramaya" (belge bulma)  elde edilen "kaynakların tasnifine" (sınıflandırma), doğruyu yanlıştan ayırmak için "tenkide" (eleştirme), "tahlile" (çözümleme), "terkibe" (senteze) bağlıdır. 

Tarih araştırmalarında;  

-Tarihi gelişmelerin birbirlerine olan etkilerini anlamak için olaylar arasında ilişki kurulmalı, olaylar neden-sonuç ilişkisi içerisinde incelenmelidir. 

-Olayların geçtiği yer ve zaman belirtilmelidir. 

-Olayda rolü olan kişilerin katkılarının doğru olarak değerlendirilebilmesi için olayın geçtiği günün koşulları göz önünde bulundurulmalıdır. 

-Olayın geçtiği yerde araştırma yapılmalıdır. 

-Yeni belgeler bulundukça tarihi olaylar yeniden değerlendirilmelidir. Çünkü bulunan her belge mevcut bilgilerimizi değiştirebilir ya da güçlendirir. Bu durum tarihin yeni değerlendirmelere açık bir bilim olmasını sağlamaktadır. 

-Tarihi olaylarla ilgili genellemeler yapılmamalı ve kurallar konmamalıdır. 

-Olaylar tarafsız olarak değerlendirilmelidir.
   Tarafsızlığın sağlanabilmesi için aşağıdaki şartlara uyulmalıdır.
          - Olayın üzerinden belli bir sürenin geçmesi beklenmeli ve olayların bütün sonuçları göz önünde bulundurulmalıdır.
       - Olay, meydana geldiği dönemin değer yargıları göz önüne alınarak incelenmeli, günümüzün değer yargıları ile yorumlanmamalıdır.
           - Kaynak taraması yapılmalıdır.

❗ Tarihi gelişmelerin incelenmesini, öğretilmesini ve anlaşılmasını kolaylaştırmak amacıyla olaylar "zamanlarına" (Yakınçağ Tarihi, Fatih Devri), "mekanlarına" (Türkiye Tarihi) ve "konularına" (Siyasal Tarih, İktisat Tarihi) göre sınıflandırılmıştır.
Zamana, mekana ve konularına göre sınıflandırmalar bütünlüğü bozmaktadır. Bu nedenle bu tür sınıflandırmalar sonucunda elde edilen belgilerin bir bütün içinde birleştirilmesi gerekmektedir.
 

Yorum Gönder

0 Yorumlar